Durum Ne Olursa Olsun İşinizi Büyütmeyi Hızlandırmanın 3 Yolu

Biliyorsunuz 65 yaş üstü vatandaşlar pandemi döneminde haftanın 5 iş günü sadece 10.00 ile 13.00 arası sadece yürüyerek gidebileceğimiz mesafeye kadar evden dışarı çıkabiliyorduk. Hafta sonları ise tamamen evde kalıyorduk. Bu uzun süreç hepimizi çok yordu ama yapacak bir şey yoktu.

Birçok defa söylemişimdir bazılarınız belki hatırlar; bir deterjan reklamında annesi kendisine fazla ev işi yapmasını isteyince çocuk “çook… çalışmam lazim çook…” diyerek odasına gidiyordu. Çok hoşuma gidiyordu o ifade tarzı. Aynı ifadeyi bende “ çook.. sıkıldım çook..” diye değiştirip odama gidiyor ve o günlerin kısa sürede bitmesi için dua ediyordum.

Dün sıkıntımı biraz atmak için evin terasına çıktım. Önü açık olduğu için nispeten geniş görünümlü manzara biraz rahatlama hissi veriyor insana. Tabii sokaklarda kimse olmadığı için de Orhan Veli’nin dediği gibi gözlerimi kapattım ve İstanbul’u dinledim. Büyük bir sessizlik vardı.

Hemen aşağımızda bir zamanlar kutsal suların, lezzetli patlıcanlar yetiştiren bostanların, gül bahçelerinin, gümüş servilerin süslediği dönemin en popüler mesire yerlerinden, Şairlere ilham kaynağı olmuş Göksu deresi şimdi tüm güzelliklerinden soyunmuş bir vaziyette üzgün üzgün akıyordu.

Türk müziğini sevenler bileceklerdir şarkısını Goksunun;

‘Gidelim Göksu’ya bir alemi-ab eyleyelim

Ol kadehkar güzeli yar olarak peyleyelim

Bize bu talihimiz olmadı yar neyleyelim

Ol kadehkar güzeli yar olarak peyleyelim’.

Temiz, serin hava ve güzel manzara beni birazda olsa kendime getirdi ki, hemen gözlerimi görebildiğim binlerce eve, binaya çevirdim ve tabii ki ilk aklıma gelen soru bunların kaçının sigortalı olup olmadığı ve hepsini sigortalayabilmek için neler yapılması gerektiğiydi.

Fikirler, düşünceler kafamdan hızla geçerken aklıma geçen günlerde okuduğum bir makale geldi ve sizinle paylaşmak istedim.  Bakın dünyanın önemli kuruluşlarında PayPal Global Merchant Lending Başkan Yardımcısı Bernardo Martinez yazısında sorunları fırsatlara dönüştürmek için neler diyor.

Girişimciler oynaklığı her zaman kendi avantajları için kullanabilirler. Şuna hiç şüphe yok ki mevcut küresel durum, girişimciler yanında herkes için büyük zorluklar yarattı. Ülkenin dört bir yanındaki işletmeler, ayakta kalabilmek için fiziksel kapılarını kapatmak ve iş modellerinde çok sayıda önemli değişiklik yapmak zorunda kaldı. Kısıtlamalar değiştikçe ve/veya esnetildikçe, farklı endüstrilerdeki işletmeler yeniden açıldıklarında, çoğu yeni normale uyum sağlayabildiklerince önlerindeki yeni fırsatları da fark ediyorlar.

Tüketici davranışları değiştikçe, çevrimiçi satışlar adeta tavana fırladı. Uzaktan çalışma bir yeni normaldir mesela. Zorunlu olmayan harcamalar kendini yeniden yapılandırdı. bu ve diğer değişikliklerin bir sonucu olarak şirketlerin iş modellerini adapte etmek için çabaladıklarını söylüyor. Çoğu kişi için sonuç sadece hayatta kalmak değil, aynı zamanda büyüme de olacaktır.

Belirsizliğe rağmen Martinez, işletme sahiplerinin mevcut değişken manzarayı kendi avantajlarına nasıl kullanabileceklerine dair fikirlerini paylaşıyor.

1. Beyaz boşluğu tanımlayın.

Bozulmanın her zaman yeni fırsatları ortaya çıkarma eğilimi vardır. Martinez de, salgının tüketici davranışındaki değişimleri hızlandırdığını ve bizi üç ila beş yıl ileri götürdüğünü söylüyor ve “Dijital satışlar hızla büyüyordu, ancak bu büyüme esas olarak isteğe bağlı ürünlerde oluyordu" diyor. Ancak virüsün getirdiği kısıtlamalar nedeniyle, market ürünleri dahil olmak üzere, artık temel ürünleri de çevrimiçi sipariş etmekte rahat hale geldik. İnsanların Zoom gibi video platformları üzerinden etkileşime girme konusundaki aşinalıkları ve istekliliği, Martinez'in de Covid-19 geriledikten sonra bile devam edeceğine inandığı önemli bir değişiklik.

Girişimciler için bu değişiklikler fırsatları ortaya çıkarır. Örneğin bir futbol koçunu düşünün. Önceden sadece kendisine fiziksel olarak ulaşabileceği yakınlıkta yaşayan öğrencilere öğretmekle sınırlandırılırken, şimdi eğitimi çevrimiçi dersleri olarak verebilirken ülke çapındaki çocuklara ulaşması sağlanmaktadır. Daha büyük ölçekte düşünüldüğünde, yüz yüze öğrenmeden uzaktan öğrenmeye geçiş, interaktif eğitim yazılımları için acil ve büyük bir talep yarattı ve bir dizi eğitim teknolojisi girişiminin büyümesini hızlandırdı. Martinez, "Aynı mantığı herhangi bir [sektöre] uygulayabilirsiniz," diyor. Tüketici davranışındaki her değişim, şirketlerin yükselen talepleri karşılaması için bir pencere oluşturur.

2. Hibrit modelleri benimseyin.

Martinez, pandeminin başlangıcında satışlarının yüzde 90 düştüğünü bildiği bir girişimciyi hatırlıyor; bu, birçok küçük işletme sahibinin başına gelebilecek korkunç bir düşüş. Aylar geçtikçe ve pandeminin anlık bir olay olmadığı anlaşıldıkça, işletme sahibinin yeni bir gelir kanalı yaratmak için çalıştığını söylüyor: “Daha önce ürünleri yalnızca distribütörler aracılığıyla satmaktayken, çevrimiçi pazarlar aracılığıyla doğrudan tüketiciye satmaya başladı ve sonuç olarak, satışları da toparlanmaya başladı. İşler normale döndüğünde, hem distribütörler aracılığıyla, hem de daha önce hiç denemediği bir ortam olan çevrimiçi yoluyla da satış yapabilecek.” diyor. Martinez, sektörlerdeki işletmelerin benzer bir yaklaşım benimseyerek başarıya ulaştığını da görmüş. Örneğin “birçok restoran, yüz yüze yemek yemeyi sürdürürken, daha güçlü bir dağıtım modeline yatırım yaptı. Bazıları menülerini değiştirecek kadar ileri giderek, sağlıklı ve kolay dağıtımı yapılabilecek yemekleri içeren ayrı paket türleri oluşturdu. İnsanlar neyin işe yarayıp neyin yaramadığını öğrenmeye çalışırken, modellerin evrim geçireceğini göreceğiz" diyor.

3. Uzun vadeli plan yapın.

Pandeminin tüketici davranışlarında neden olduğu değişikliklerin çoğunun sanıldığından daha uzun süreceğini düşünen Martinez, "Henüz basebol maçının ilk vuruşundayız" diyor. Sonuç olarak, önümüzdeki altı aydan bir yıla kadar uzanan bir yol haritası geliştirilmesini tavsiye ediyor. Birçok girişimci için bu, dijital katılım ve satışa daha fazla güvenmek anlamına gelir. Yeni dünyayı kucaklamaları gerekiyor" diyor. Geçmişte, fiziksel konum bir perakendecinin başarısının anahtarı iken, ileride insanlar çevrimiçi alışveriş yapmaya devam ettikçe fiziksel konum daha az merkezi bir rol oynayacaktır. Bu şüphesiz strateji ve de zaman gerektirir. Eylemlerinizin daha büyük bir hedefe doğru atılan adımlar olarak değil de, daha önce almış olduğunuz tüm kararlarınız tarafından yönlendirildiği bir tuzağa düşmeniz çok kolaydır. Martinez’in son tavsiyesi de, "Çevrimiçi ortamı benimseyeceğinizi ve çok kanallı bir sürece sahip olacağınızı düşünüyorsanız, eski ortaklarınızın sizi nasıl ileriye götürebileceklerini de iyi anlamalısınız. Tabii bu bir gecede olmayacak." diyor.

Her durumda her şey için yapacak bir şey mutlaka vardır. Martinezin söyledikllerine bende tamamen katılıyorum.

Ya siz?

Anasayfaya dön